Roman ölüyor mu?

 

“…Olayların gerçek müsebbibi insandır; hiçbir sosyal bilim roman kadar insanı ele almaz; ondaki arazları, üstün vasıfları günışığına çıkarıp kişileri düşünmeye zorlamaz. Dünyayı kana bulayan, insanlara mazarrat olan iblislerin ruh hallerini Dostoyevski, Peyami Safa kadar hangi bilim adamı gözler önüne serebilmiştir? Dolayısıyla problemlerin çözümünde hiçbir sosyal bilim roman kadar etkili değildir...”

Türk düşünce ve yazı hayatının önde gelen isimlerinden Mehmet Niyazi Özdemir, 10 Aralık 2012 tarihli Zaman gazetesindeki yazısında, insanî ve toplumsal  sorunların tespit ve çözümünde romanın önemini dile getiriyor. Yazıyı okumak için tıklayınız.

Radyokarbon tarihlemede çığır açan buluş

“…Radyokarbon tarihleme sisteminde çığır açacak yeni bir ölçüt, Japonya’da bir gölün dibinde keşfedildi. Bundan böyle arkeolojik kalıntıların ve kemiklerin  hangi dönemlere ait olduğu, hata payı çok daha düşük hesaplarla belirlenebilecek…”

Doğu Batı Araştırma Enstitüsü’nün yayınladığı –dünyanın önde gelen düşünce kuruluşlarının  analizleriyle hazırlanan–   “Türkçe” aylık  “Turquie Diplomatique”  gazetesinin 15 Kasım-15 aralık 2012 tarihli 46. sayısında yayınlanan haberi okumak için tıklayınız.

1. İlaç Kimyası Kongresi

Kuruluşundan bu zamana kadar  bilimsel ve eğitim amaçlı  birçok organizasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştiren Kimyagerler Derneği,  yeni bir organizasyona imza atıyor ve  ülkemizde ilk   ‘İlaç Kimyası, Üretimi, Teknolojisi ve Standardizasyonu Kongresi‘ni gerçekleştiriyor. 29-31 Mart 2013 tarihlerinde  Antalya, Akka Antedon Otel’de yapılacak olan   kongre, ülkemiz bilim topluluğu ile ilaç sanayiinin önde gelen isimlerini bir araya getirmesi açısından önem arz ediyor.  Kongre hakkında daha ayrıntılı bilgi  edinmek için tıklayınız.

Türkiye’nin En Girişimci 50 Üniversitesi Açıklandı

TÜBİTAK’ın öncülüğünde hazırlanan “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün tarafından açıklandı. Listedeki 50 üniversite arasında Sabancı, ODTÜ ve Bilkent Üniversitesi ilk 3 sırada yer aldı. Haberin ayrıntılarını  okumak ve  ilk 50’ye giren üniversiteleri ve sıralamadaki yerlerini görmek için tıklayınız.

İksire çok yaklaşan bir kimyacı

 

“…Princeton Üniversitesi’nin göz kamaştırıcı kimya binasında bir laboratuvarda modern zamanlara özgü bir ava çıkan araştırmacılar, binlerce yıldır ulaşılamayan bir hedefe odaklandı: Simya. Simyacılar demir, kurşun gibi sıradan metalleri altın, platin gibi kıymetli metallere dönüştürmek için asırlar boyunca uğraşmıştı. Günümüzde ise Princeton Üniversitesi’nden kimya profesörü Paul Chirik, bu modası geçmiş görünen arayışı yeni bir sürece soktu. 39 yaşındaki Chirik, pek çok temel malzemenin imalatı için elzem olan kimyasal reaksiyonları kullanarak demirin platin işlevi yerine getirmesinin yolunu bulmuş….”

Sabah Gazetesi’nin New York Times ekinde yayınlanan haberi  okumak için tıklayınız.  Haberin İngilizce metnini  aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

A Chemist Comes Very Close to a Midas Touch

 

Akademik İntihal Engelleme Programı

İntihal, –usulüne uygun kaynak göstermeksizin– başkalarının  yazılarını, fikirlerini ve buluşlarını alıntılama, kendisine aitmiş gibi sunma faaliyeti için kullanılan genel bir terim. Hem yazar, hem de yayımcı ve editörler için bir kâbus teşkil eden ve popüler amaçlı yazımlarda bile sorunlar ve tartışmalara neden olan intihaller, bilimsel yazımlarda  ortaya çıktığında   birçok yaptırıma neden olabiliyor.

ULAKBİM’in abone olduğu ve 166 üniversitenin bütün akademisyenlerinin kullanımı için lisansladığı akademik  intihal engelleme  programı,  yazılı bir metnin intihal içerip içermediğini birkaç dakika içinde belirliyor. Web üzerinden çalışan program, word veya pdf dosyası olarak yüklediğiniz yazıyı;

  • 14 milyar web sayfası;
  • 30 milyondan fazla makale, kitap ve konferans metnini içeren 55 binden fazla akademik yayın;
  • Bilimsel, teknik ve tıbbi dergilerde yayınlanmış 70 milyondan fazla yazı ile karşılaştırarak  hangi yazılarla ifade çakışmaları olduğunu ve yazının toplam olarak  ne kadar intihal içerdiğini gösteriyor.

Akademisyenler,  kurum kütüphanelerine müracaat ederek  kendilerine verilen kullanıcı adı ve şifre ile programı kısıtsız olarak kullanabiliyor. Program hakkında daha  fazla bilgi almak için http://www.ithenticate.com/ adresini tıklayınız.

Ayhan Sıtkı Demir

1-5 Ekim 2012 tarihlerinde tertiplenen 26. Ulusal Kimya Kongresi’nde birçok konuşmacı sunumlarında Prof. Dr. Ayhan Sıtkı Demir’i andı. Polimer biliminin ülkemiz ve dünyada önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Yusuf Yağcı da Ayhan Sıtkı Demir’in kimya biliminine katkılarını dile getirdi ve Ayhan Sıtkı Demir’e ithafen yazdığı şiiri okudu. Felsefi derinlikli ve duygu yüklü bu şiiri okumak için tıklayınız: Ayhan_Demir_e_ithaf[1]

…..

Prof. Dr. Ayhan Ulubelen, 17 Ağustos 2012 tarihli  Cumhuriyet Gazetesi Bilim ve Teknoloji ekinde, 24 Haziran  2012 tarihinde  kaybettiğimiz, ülkemiz bilim topluluğunun önde gelen isimlerinden “Prof. Dr. Ayhan Sıtkı Demir‘i yazdı. Okumak için tıklayınız..

Üniversite Adının Doğuşu

Notre Dame’dan destek alamayınca, öğrenciler ve öğretmenler kendi aralarında örgütlenirler. Yabancıları da içine aldığını belirtmek için birliğe Universitas adını verirler. “Üniversite” adı buradan gelir. Kurdukları barikatlarla Latin Quarter’a polisin girmesine izin vermezler. Emniyet müdüründen ve rektörden uzlaşma işareti görmeyen Universitas, temsilcilerini Kral Philip’e gönderir. Temsilciler kral’dan korunma ve bazı imtiyazlar isterler. Kral temsilcilere;

-İsteklerinizi kabul etmezsem ne yapacaksınız?

diye sorar. Temsilciler yanıt verir;

-O zaman, cübbelerimizin eteğinden Paris sokaklarının tozunu silkeler gideriz!…

Üniversite adının  türediği ilginç öyküyü anlatan Prof. Dr. Timur Karaçay‘ın Dr. Lynn H. Nelson’un “The birth of  the universities ”  başlıklı makalesinden  yaptığı çeviriyi okumak  için  tıklayınız .

(Kaynak: 10 Ağustos 2012 tarihli Cumhuriyet  Gazetesi, Bilim ve Teknoloji Eki)

Üniversite Adının Doğuşu

Hangi Mesleği Seçmeli?

“…Üniversitede evrensel değerler kazanılır, kişilik gelişir ve olgunlaşır. Üniversite mezunu hangi bölümde okursa okusun hayata ve mesleğine bakış açısı genişler. Olayları algılayışı, analiz edişi ve bu analizlere göre ortaya çıkardığı ürünler ve davranışlar üniversite eğitimi almamış kişilerden oldukça farklıdır ya da olmalıdır. Oysa bir mesleği üniversiteye gitmeden de öğrenebilirsiniz. Hatta pek çok insan el yordamıyla ilkokuldan sonra iş dünyasına atılıp mesleklerinde yükselebilir de. Ancak onlar için açığı kapatmak ve meslek sahibi olmanın ötesine geçebilmek eğer doğuştan bazı üstün özellikleri yok ise oldukça pahalıya ve uzun yıllara mal olabilir.”

Prof. Dr. Sedat LAÇİNER, 15.07.2012 tarihli Star gazetesindeki yazısında, üniversite eğitiminin insana mesleğin ötesinde neler kazandırdığını veya kazandırması gerektiğini sorguluyor. Okumak için tıklayınız.

1. ve 2. Kimyagerlik Eğitimi Çalıştayı Raporları

Kimyagerler Derneği, akademisyen, kimyager, sanayici, ve kimya öğrenci topluluklarından temsilcilerin katılımıyla  birincisi 11-13 Şubat 2010 , ikincisi 23-25 Aralık 2011  tarihlerinde  gerçekleştirlen iki  Kimyagerlik Eğitimi Çalıştayı düzenledi.  Bu çalıştaylarda, Türkiye’deki kimya lisans eğitimi “Bologna süreci” de dikkate alınarak  temel hedefler, stratejiler, müfredat, ders kredi saatleri-içerikleri, sanayi stajı,  Lisans tezi vb her açıdan  ele alındı ve akademik topluluğun çok yararlanacağı  iki önemli rapor  oluşturuldu.  Aşağıdaki linkleri tıklayarak ulaşabileceğiniz  bu raporlar, Kimyagerlik Lisans eğitiminin sorunlarını ele alıyor,  çözüm yollarını tartışıyor.

Kimyagerlik Eğitimi Çalıştayı, 1. rapor  (1. Kimyagerlik Eğitimi Çalıştayı, 11-13 Şubat 2010)

Kimyagerlik Eğitimi Çalıştayı 2. Rapor  (2. Kimyagerlik Eğitimi Çalıştayı, 23-25 Aralık 2011)

Bilimsel Yayınların İtibarı Zedeleniyor

New York’taki Albert Einstein Tıp Okulu’ndan Dr. Arturo Casadevall’la birlikte editörlük yapan Dr. Fang, hatalı yazıların ürkütücü bir hızla arttığını fakat bunun arkasında çok daha köklü bir sorunun yattığını dile getiriyor. Kendi sözleriyle, bunlar “işlevi bozulan bilimsel bir iklimin belirtileri.” Dr. Casadevall’a göre bilim, birkaç kişinin tüm ödülleri topladığı bir yarışmaya döndü ve bu da bilim insanlarının kestirme yollara başvurmalarına yol açıyor.

Carl Zimmer’in 30 Nisan 2012 tarihli Sabah Gazetesi’nin New York Times ekinde yayınlanan yazısını okumak için tıklayınız.

Türkiye Adresli Akademik Bir Yayın Grubunun Başarı Öyküsü : www.acgpubs.org

2007 yılında Doç. Dr. Ahmet Ceyhan Gören tarafından kurulan Türkiye adresli ACG Publications, kimya alanına yönelik olarak  “Records of Natural Products“, “Organic Communications” ve “Journal of Chemical Metrology” isimli açık erişimli üç bilimsel dergi yayınlamaktadır.

Records of Natural Products, ilk sayısından itibaren SCI – Expanded tarafından indekslenmektedir.

Organic Communication dergisi ise Chemical Abstracts Service, Ebscohost, Doaj, Index Copernicus  ve Scopus tarafından indekslenmekte ve Chemical Abstracts Service atıf kayıtlarına göre 2011 yılında 1.03 etki faktörüne ulaşmış bulunmaktadır.

Doç. Dr. Ahmet Ceyhan Gören’le  yapılan ve Kimyagerler Derneği Bülteni‘nin 8. sayısında  yayınlanan röportajı aşağıdaki dosyadan okuyabilirsiniz.

Doç. Dr. Ahmet Ceyhan Gören’le yapılan röportaj

7 Nisan Kimya Günü Çeşitli Etkinliklerle Kutlandı

Ülkemizde “Kimya Günü” olarak anılan  7 Nisan,  bu yıl da  çeşitli etkinliklerle kutlandı. Prof. Dr Hasan Seçen’in de konuşmacıları arasında yer aldığı, Kilis 7 Aralık Üniversitesi tarafından tertiplenen Kimya Bayramı etkinlikleri haberini aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz:

Üniversitemizde Kimya Bayramı Etkinlikleri

Üniversitede Kimya Bayramı Etkinlikleri