
Görsel Illustration : ChatGBT
Bilim insanları, ilk reddedilen makale taslaklarından (manuscript) itibaren, akademik hayatlarının her aşamasında aldıkları ret yazılarını masalarının arkasındaki duvarlara assalardı, büyük ihtimalle bu duvarlar bir hayli dolu olurdu.
Yüksek umutlarla üzerinde çalıştığınız bir projenin/ makale taslağının reddedilmesi, başlangıçta elbette oldukça üzücü bir durumdur. Ancak, bu ret yazısını bir süre sonra, meselâ üç gün sonra tekrar okuduğunuzda, büyük ihtimalle eleştirilerin bir kısmına hak vereceksiniz. Birkaç gün sonra yeniden okuduğunuzda, eleştirinin başka bir kısmına da katılacaksınız. Bu süreç devam ettikçe, ret yazısındaki her bir eleştiriyi daha net bir şekilde anlamaya başlayacak ve tamamına belki hak vermeseniz de, büyük bir kısmına katılacak duruma geleceksiniz.
Unutmayın ki, en iyi hakem, araştırmanızı destekleyen değil, eleştiren hakemdir. Bilimsel değerlendirme süreçlerinde, genellikle en çok eleştirilen ve yayımlanması en zor olan makaleler, yayımlandıktan sonra bilim topluluğunu en çok etkileyen, belki de en fazla atıf alan çalışmalar olurlar. Çünkü bu tür çalışmalar, mevcut paradigmayı ve bilimin sınırlarını zorlarlar. Yepyeni konulara ve anlayışlara zemin hazırlarlar. Nitekim Nobel ödüllü bilim insanlarının bir kısmı, yeni keşfettikleri ve geliştirerek Nobel ödülü kazandıkları konuları ilk defa yayına sunduklarında, alanın en saygın dergileri tarafından reddedilmişlerdir.
Bu hikayelerin bizlere gösterdiği en önemli derslerden biri, başarısızlık ve reddedilme durumlarının aslında bilimsel yolculukta önemli birer adım olduğu gerçeğidir. Olumsuz geri bildirimler, ilk başta bizi üzseler de, zaman içinde büyük bir fırsata dönüşebilir. İlerleyen süreçlerde, bilimsel topluluk bu çalışmaları kabul ettikçe, genellikle yeni ufuklar açılır ve araştırma dünyasında büyük değişimlere neden olur.
Aşağıda verilen linklerde, Nobel ödülü kazanan buluşların ilk başta, hem de konuyu en iyi anlayabilecek dergiler tarafından nasıl reddedildiğine dair ilginç öyküler yer almaktadır. Bu hikayeler, özellikle genç araştırmacılara bir motivasyon kazandırabilir. Unutmayın, makaleniz reddedildi diye üzülmeyin. Yeter ki, çalışmanızı özenle ve titizlikle yapmaya devam edin, kendinize güvenin ve asla yılmayın. Belki de size büyük bir ödül getirecek bir araştırmanın başlangıcındasınız!
Kaynaklar:
(1) Nicholson, J. (t.y.). Nope! 8 rejected papers that won the Nobel Prize. Authorea. https://www.authorea.com/users/8850/articles/117724-nope-8-rejected-papers-that-won-the-nobel-prize
(2) Clubb, J. (2022, July 27). How a rejected paper won a Nobel Prize. Global Performance Insights. https://www.globalperformanceinsights.com/post/how-a-rejected-paper-won-a-nobel-prize
Hasan Seçen
KAYNAK GÖSTERME:
Bilimsel yayın etiği ilkeleri doğrultusunda, bu yazıdaki bilgiler kaynak gösterilerek kullanılabilir. Kaynak göstermek için aşağıdaki referans künyesini kopyalayabilirsiniz:
Seçen, H. (2025, June 1). Bugün Hangi Nobellik Çalışmanız Reddedildi? Prof. Dr. Hasan Seçen’in Akademik Sayfası. https://hasansecen.com/2025/06/01/bugun-hangi-nobellik-calismaniz-reddedildi/