…Bilim, bir zihniyet, bir ortam, bir atmosfer işidir. Bu nedenle, bilimin gelişmesi için gerekli zihniyet, ortam ve atmosfer yoksa bilim gelişmez:
Bilim merak duygusuyla yapılan bir iştir; merak duygusu olmayan toplumlarda gelişmez!.
Bilim, sorgulayıcıdır, bir dizi tetkik ve deneyle sorularına cevap arar; soru sorulmayan, ezberciliğin hâkim olduğu ortamlarda gelişmez!
Bilim, özgür düşünceli insanların yapacağı bir iştir, dogmatik düşüncelerin hâkimiyetinde olan ortamlarda gelişmez.
Bilim, eleştiriye açık bir alandır; eleştirme cesareti olmayan ve/veya eleştiriye tahammül edilmeyen topluluklarda gelişmez!
Bilim, yenilikçidir; hazırlopçu, kopyacı ve taklitçi ortamlarda gelişmez.
Bilim, gayret, azim ve usanmaz bir mesai gerektirir; tembelliğin hüküm sürdüğü yerlerde gelişmez;
Bilim, ciddiyet ve titizliği gerektiren bir iştir; baştan savmacılığın, aymazlığın hâkim olduğu ortamlarda gelişmez!
Bilim, gerçeklere sadakati, doğruluğu ve dürüstlüğü gerektiren bir iştir; gerçekleri örten, doğruluk ve dürüstlüğün olmadığı yerlerde gelişmez!
Bilim, farklı görüş, anlayış, bilgi ve tecrübeye sahip bilim insanlarının etkileşimiyle gelişir; tarafgirliğin, partizanlığın, grupçuluğun, cemaatçiliğin hâkim olduğu ortamlarda gelişmez.
Prof. Dr. Hasan Seçen’in 02-03- Kasım 2009 tarihinde Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Aramızdan Ayrılışının 40. Yılında Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sempozyumu“nda sunduğu bu bildirinin tam metni aşağıdaki dosyadadır: